Yıldızlarım

Ben yine aynı saatte uzanıyorum kendi dünyamdaki arka bahçeme. Yıldızlar... onlar bugün daha mı fazla? Saymaya başlıyorum. Bir,iki,üç...Şunu saymış mıydım? Saymamış olmalıyım. Ama ya saydıysam? Baştan başlıyorum; bir, iki, üç...Sonra birden tüm yıldızlar kayboluyor.Ama nasıl olur? Bu benim dünyam. Benim hayalim. Kendi yıldızlarımı nasıl kaybederim? Panikliyorum bir an. Yıldızlarım... Beni bırakıp gidemezler. Onlara bu hakkı vermedim ben. Tek arkadaşım yıldızlar, tek sırdaşım, tek yol gösterenim.Benim kalbim gece atar. Dağların ardında kızıllık belirince, Güneş kollarını yavaş yavaş çekince gökyüzünden. Ahh Güneş! Güneş le yıldızım barışmıyor bir türlü. Ya da ben onları birbirine karıştırmaktan korkuyorum. Düşünüyorum da; Güneş gözlerimi kamaştırmaktan başka ne yapıyor ki? O beni ortaya çıkarıyor. Güneş varken tüm gözler üzerimde sanki. Beni dımdızlak ortada bırakıyor . Sırrımı nasıl vereyim? Nasıl paylaşayım derdimi onunla? Oysa yıldızlarım öyle mi? Her gece onlara sığınabilirim arka bahçemde. Gökyüzünde onlar varken korkmuyorum Güneş' ten.Gözyaşlarımı saklıyorlar. Çoğu insan fark etmiyor bile beni.Biz çok iyi anlaşırız.Ben onları beklerim en güzel anıları, en acı dertleri anlatmak için. Güneş onları çalana kadar da hiç terk etmezler beni. Yılmadan dinler, ağladığımda alay etmezler benimle.
Ama şimdi külleri boy gösteren bir ateş gibi birer birer sönüyorlar. Hem de Güneş henüz kayboldu karşı dağların ardında. Yanaklarım buz gibi oluyor.Islaklar... Gözyaşlarım da mı terk ediyor beni? Boğazıma düğümleniyor bir şeyler.Ne bunlar? Heceler mi? Bir türlü yan yana getiremediğim kelimelerim mi? "Yıldızlarımı kurtarmam gerekirken siz de nerden çıktınız?" diyorum. Cevapsız. Sorular hep cevapsız zaten. Sevgiler hep karşılıksız. Değil mi? Kalbinize düğümlenen aşkla, boğazınıza düğümlenen arasında ne fark var? Sanki ikisi de kaybettiyor dostlarını, yoldaşlarını. Bilmiyorum, düşünüyorum uzunca. Acaba diyorum.Acaba ben mi kaybediyorum yıldızlarımı bile bile? Acaba aşk deyip tutturmuş, kimseyi göremeyen sersemin teki miyim?
Acabalarım... Asla peşimi bırakmıyorlar. Acaba nereye gidiyorum? Acaba ben kimim? Acaba başarılı olacak mıyım baş koyduğum her yolda?Düşünüyorum. Hep düşünüyorum ben. Düşünmek; düşünmek nasıl bi süreç? Her an kafamın içinde. Bazen sözümü geçiremiyorum düşüncelerime. Çünkü sorular var. Sorular peşimi bırakmıyor. Gittiğim her yere geliyorlar benimle.
Sonra diyorum ki; boş ver, unut gitsin. Nasılsa her şey olacağına varıyor. Her seçim beraberinde bir dolu acaba getirse de bazen olacağına bırakmak gerekiyor. Kimseyi kırmadan, insanları kaybetmeden. Herkes hata yapar diyorum. Eğer kaybedecek gibiysen, eğer üzdüysen ister istemez kardeşini; git özür dile. Guru sana ne kazandırır ki yalnızlıktan başka?
Bugün herkesten helallik istiyorum, bana iyilik eden herkese teşekkür ediyorum. Bugün iyi bir şeyler yapmak için çabalıyorum. İnsanlara yardım ediyorum. Birilerine dert ortağı oluyorum.
Sonra gökyüzüme kaldırıyorum başımı; bir de bakıyorum pırıl pırıl. Her zamankinden farklı ışıldıyor yıldızlarım. Hepsine teşekkür ediyorum gözlerimle, ve içlerinden biri göz kırpıyor bana. Teşekkür ederim yıldızlarım, iyi ki varsınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder