Gökyüzünden yere düşüp şuursuz kalıyordu bugün hayal ettiğim ne varsa
Ellerimde karanfillerle çalıyordum kapısını yalnızlığın
Kalabalıklar beynimi zincirlerken
Ben kimsenin bilmediği yerlerde
Kimsenin görmek istemeyeceği bi' halde
Aklımda kimsenin bilinçaltından yukarı taşıyamadığı
Hayaller..
Gerçek olacak olsaydılar mesela
Gündüzlerimi uyuyarak değil
Ya da gecelerimi ağlayarak
Sadece onlara adardım kendimi ve
Orada yaşardım
Neden böylesi güzel bakıyorsun ey gökyüzü
Uçsuz bucaksız!
Kıvırcık saçlarını yağmura bulayıp düşür yüreğime damla damla
Bilirsin sözümün eriyimdir
Yağmur olup döktüğünde incilerini ben göçmeden
Kıyafetimi soyunup çırılçıplak karşılayacağım seni
Tertemiz
Bende olmayan her şeyin
sende
sen farkında bile olmadan yerleştiğini görmek içimi acıtıyor bugün
Değişecektim
Değişecektim ey gökyüzü!
Yargılarını çatlaklarından sızdırabilmek ve sana korkusuzca yanaşabilmek için
Belki..
Belki beni de dinlerdin ve
Belki ben de yer ederdim gökyüzünün mavi boşluğunda tüm yeşilliğimden sıyrılıp
Yapamadım
Yükseklerden yere yollayıp şuursuz bıraktığın tüm başarısızlıklarım
Minnetlerini sunuyor şimdi sana başları dizlerine değercesine
Affet!
Yağmadın ve sigaranı ellerimde söndürmedin kirimi kazırcasına
Asla senin gibi bakamayacağım
Affet..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder